Göklerden gelen bir emir vardır

Mini dizinin adı: Good Omens

Yapım yılı: 2019

Yaratıcısı: Neil Gaiman, Terry Pratchett

Oyuncular: David Tennant, Michael Sheen, Adria Arjona, Jack Whitehall, Sam Taylor Buck, sesiyle Frances McDormand, Michael McKean, Miranda Richardson, Jon Hamm

İki tur döndürdüğüm ve yine de tadına doyamadığım, zeka ve ironiyle bezeli bu tatlış ve aynı zamanda karanlık mini diziyi ballandıra ballandıra anlatmak isterim. Ben Neil Gaiman’ın Instagram hesabı sayesinde bu diziden haberdar olduktan sonra başrollerde David Tennant ve Michael Sheen’in olduğunu da öğrenince ikinci kez düşünmeden “Sar abi sar” deyip hemen izlemiştim. Ev arkadaşım içinde bulunduğumuz karantina döneminde Amazon Prime almış, oradaki dizilere şöyle bir bakarken yeniden gözüme ilişince neden bu keyfi bir kez daha yaşamayayım dedim ve tekrar başladım. Peki nedir bu Good Omens denilen mini dizi ve neden daha önce yazmadım (çünkü üşendim)?

İblisliğimizi, melekliğimizi yaparız ama dondurmamızı da yeriz

Amerikan Saykoculuğu Dosyası Bölüm 1- Sharp Objects

Mini dizinin adı: Sharp Objects

Yapım yılı: 2018

Yaratıcısı: Marti Noxon

Yönetmen: Jean-Marc Vallée

Oyuncular: Amy Adams, Patricia Clarkson, Eliza Scanlen, Chris Messina, Matt Craven, Henry Czerny

Daha dün gece bitirmiş olmanın heyecanıyla ilk olarak bu kurgusal yapım ile dosyama başlamak istedim. Tahminimce dizinin başrolündeki üç kadına çokça sayıda adaylık ve ödül getirecek olan Sharp Objects, Gone Girl’ün yazarı olan Gillian Flynn tarafından yazılmış kitaptan uyarlanan bir mini dizi. Dizinin afişi ilgimi çekmişti (Üç ayrı jenerasyondan porselen ciltli ve bebek gibi güzel üç kadın, yüzlerindeki birbirinden ciddi ve tekinsiz ifadelerinde oluşan çatlaklar ile her an kırılmaya hazır halde karşımızdalar) lakin Baki abi teklif edene kadar izleme teşebbüsünde bulunmamıştım. Oldukça karanlık ve sinir bozucu atmosferli bu diziye sizleri buyur etmek isterim.

“Yanımıza yaklaşan olursa ebesiyle ilgili sorunlar yaşar” bakışları

Kimse gerçeğin tamamını söylemez

Mini dizinin adı: The Jinx : The Life and Deaths of Robert Durst

Yapım yılı: 2015

Yer alanlar: Robert Durst, Andrew Jarecki

Efendim zorla izlemeye başlatıldığım fakat ağzı açık bırakan bir finalle delice bir etki bırakan suç temalı bir yapımla karşınızdayım. Bu yapımın öncelikle dizi şeklindeki bir belgesel olduğundan söz etmeliyim. Ek olarak güncel bir konuya ışık tutmaya çalışıyor (o yüzden sonuna dair bir araştırma yapmadan izlemek gerek), bu da diziyi daha ilgi çekici kılıyor. Daha fazla lafı uzatmayayım, konusuna geçeyim.

Stranger Things’i Sevmeli Miyiz?

Dizinin adı: Stranger Things

Yapım yılı: 2016

Oyuncular: Winona Ryder, David Harbour, Finn Wolfhard, Millie Bobby Brown, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Natalia Dyer, Charlie Heaton

Bir Netflix bombası olan Stranger Things, çıktığı andan itibaren Hipsterlığı Yüceltip Övenler Derneği’ne üye olan tüm bloglar ve hesaplar tarafından aşırı derecede yazılıp çizildi, olay haline getirildi. Bir dönem nereye baksam Stranger Things’i gördüğüm için ciddi ciddi “Ben izlemem” diye inada bindirmiştim (Halbuki seveceğimi de biliyordum). Neyse o rüzgar ilk sezon sindirilince bir durdu, ikinci sezonun çekimleri başladı ve insanlar diğer dizilere sarıp onları yüceltmeye koyuldu (Bkz. Westworld, Black Mirror, şimdi de Game of Thrones). Ben de fırsattan istifade insanların dillerinden uzakta br şekilde keyfimce izleyeyim dedim (Oh).

Yoksa ben deli miyim, deli mi mutant mı

Dizinin adı: Legion

Yapım yılı: 2017

Oyuncular: Dan Stevens, Rachel Keller, Aubrey Plaza, Jean Smart, Amber Midthunder, Bill Irwin, Jeremie Harris, Katie Aselton

Artık dizilere aşırı kolay ulaşıyoruz. Nerede o CNBC-e’de akşam olsun da yayınlansın diye beklediğimiz diziler, değil mi? Tabii bu durumun kolayca ve istediğinde istediğin diziyi izlemek gibi olumlu bir yanı olduğu gibi, hangi diziyi izleyeceğini bilememek ve dizi miktarından ötürü dizi kirliliği yaratma gibi bir olumsuz yanı da var. O yüzden çok güzel bulduğum Legion dizisinden bahsetmeyi kendime bir borç bilirim :D

Hiç kimsenin efendisi olanlara

Dizinin adı: Master of None

Yapım yılı: 2015

Oyuncular: Aziz Ansari, Noël Wells, Lena Waithe, Eric Wareheim, Kelvin Yu

Gün geçmiyor ki 20 dk.larımı, 40 dk.larımı dizi izleyerek geçirmeyeyim. Eskiden arkadaşım Müge Lost’un yeni bölümünü indirip bana CD’ye çeksin de izleyeyim gibi kovalamacalarım varken, bugün izleyecek dizim kalmıyor adeta (Hey gidi günler demek için bir saniyelik saygı duruşu). “Master of None” da bu esnada şans verilmiş ve verildiğine de sevinilmiş bir dizi.

Denizde daha ne kadar balık var?*

Dizinin adı: Man Seeking Woman

Oyuncular: Jay Baruchel, Britt Lower, Maya Erskine, Eric André

Son zamanlarda sevdiğim dizi bulmak benim için zorlaştı. Özellikle “The Office” i izlediğimden beri komedi adı altında sunulan klişe sitcomlar bu naçizane komediseveri tatmin etmez oldu. Bu yürek samimi karakterler, saçma ve abartılı durumlar, ironik espriler aradı. Ve aradığını “Man Seeking Woman” da sonunda buldu (Mutlu son).

Soyumun peşindeyim agalar

Dizinin adı: Family Tree

Dizinin oyuncuları: Chris O’Dowd (Tom Chadwick), Nina Conti (Bea Chadwick), Tom Bennett (Pete Stupples), Jim Piddock (Mr. Pfister)

Dizi süresi: ≈ 25- 30 dk.

Yine bir HBO yapımıyla beraberiz. Yine dediğim daha evvel bahsetmedim de HBO yapımlarını izleyen bir insan olduğum için öyle dedim. Efendime söyleyeyim Game of Thrones olsun, True Blood olsun, Girls, Entourage, Hung, Six Feet Under, The Sopranos, Sex and the City derken diğer dizilere göre daha cüretkar konulara eğilen bir kanal olduğunu ve Amerika’nın bir kısmı tarafından bu sebeple olumsuz karşılandığı söyleyebilirim. Dümdüz ve alışıldık işlerden ziyade TV dünyasında daha nitelikli diye tabir edilebilecek yapımlara imza attığı da bir gerçek. Tabii şu da kabul edilmeli ki, her şeye rağmen yine buram buram “Amerikan yapımlılığı” kokuyor.

“Family Tree”yi ilk izlediğimde İngiliz yapımı olması gerektiğini düşünmüştüm HBO logosuna rağmen, çünkü dizi Londra’da başlıyor (Baya düz bir bakış açısıyla hareket etmişim). Londra’da yaşayan Tom Chadwick’e bir gün ölen büyük teyzesinden bir sandık miras kalır. Sandığın içi ıvır zıvırlarla dolu görünmektedir, fakat bu ıvır zıvırları kurcalamak yakın zamanda işinden ve kız arkadaşından olmuş olan Tom için iyi bir uğraştır. Tom’un sandıkta buldukları onun geçmişine dair ipuçları olacak ve bu minik ipuçları onun hayatında hiç beklemediği bir düşünsel ve fiziksel yolculuğa çıkmasını sağlayacaktır. Böyle deyince bilimkurgu gibi oldu ama zerre öyle değil, daha süslemeden anlatırsam: Tom atalarıyla ilgili ipuçları bulur (Fotoğraflar, düğmeler vs.) ve her yeni öğrendiği ipucu sayesinde ailesiyle ilgili yepyeni ve bambaşka şeyler öğrenir.

Banliyöde hapsolmak

Dizinin adı: Suburgatory

Dizinin oyuncuları: Jane Levy (Tessa), Jeremy Sisto (George), Cheryl Hines (Dallas), Carly Chaikin (Dalia), Allie Grant (Lisa), Ana Gestayer (Sheila), Alan Tudyk (Noah), Chris Parnell (Fred), Parker Young (Ryan)

Dizi süresi: 20- 23 dk.

“Dizi” başlığını ben zorla açtırdığıma göre yazı yazmak da boynumun borcu oldu. Açıkçası TV kültürüne kızıp kızıp sonra böyle bir başlık açtırmak istemem de kendi ironim olmuş ama gerçekten takdir edilesi ve saatlik bir seyirden ötesi olan diziler de olduğunu kabul etmek gerek. Amma ve lakin, “Suburgatory” o dizilerden biri değil. Açıkçası daha çok “boş zamanımı kafamı yormadan geçireyim” türünde bir dizi.